(İzmir) Zeynep Tozduman —-
Türkiye’li Ermeni Garo Paylan geçtiğimiz 2 dönem meclisin ve HDP’nin en çalışkan, en direngen, ülkemizde ezilen ve soykırım yaşayan halkların dostu ,Suriye, Irak ve Artshak’da yaşatılan savaşın barış mücadelesinde en aktif rol alan barışsever, entellüktüel birikime sahip, Eğitimli, meclis aritmetiğine göre genç sayılan(50 yaşında), insan hakları ve demokrasi savunucusu çok değerli bir vekilimizdi.Yine TBBM’de geçtiğimiz dönem AKP ve MHP’nin en çok saldırdığı kişi olarak hafızalarımızda hala canlılığını korumakta olan bir vekil. Bir cesur yürek.
Herkes bilsin ki HDP seçmenleri olarak bizler nasıl ki Selahattin Demirtaş’tan hiç vazgeçmedi isek Garo Paylan’ dan da vazgeçmeyeceğiz. Parti için as olan bireyler değil partidir denilir ya! Oysaki partiyi parti yapan da bireylerdir. Garo’suz, Hüda Kaya’sız, Filiz Kerestecioğlu’suz bir YEŞİL SOL PARTİ nasıl olur bilmiyorum. Parti içi demokrasi işleseydi eğer taleplerimizi günlerce sosyal medyada dile getirdiğimizde sesimize, ses olurlardı. Bizler de bu günkü eleştirilerimizi de yapmamış olurduk.
TİP’in kendi logosuyla ittifakta yer almasına tepkiler HDP tabanında çığ gibi yükselirken bir de üstüne Cengiz Çandar ve Hasan Cemal gibi eski gazetecileri o vakit vekil adayı göstermezlerdi. Bu gazetecileri parti tabanına (Muhalefete) rağmen aday gösterdiler. Cengiz Çandar bir röportajında şöyle diyordu’’ faşistlerin beni eleştirmesini kaale almam ama HDP tabanı eleştirirse ciddiye alırım’’ demişti. Evet biz HDP tabanı olarak sizin vekil olmanızı eleştiriyoruz. Oysa ki sizin yerinize 6 Şubat’da büyük bir felaket yaşayan deprem bölgelerinden bir depremzede meclise getirilseydi 11 bölgede yaşanan depremin ve depremzedelerin meclisde bir sesi olurdu. Depremzedelerin yaralarını sarmak adına çok da güzel olurdu.
HDP tabanının Garo Paylan’ı o kadar çok istemesine rağmen 2 dönem kuralını önümüze servis ederek üstenci bir bakışla konuyu kapattılar sandılar. Bilinsin ki içimizdeki bu yara kapanmadı. Ne yazık ki bu yarayla her şeye rağmen birlikte yürüyeceğiz. HDP’nin İzmir’de kurucu üyesi olarak bugüne kadar partimi görsel ve yazılı basında hiç eleştirmedim. Bunu hep lux gördüm kendime. Ne zaman eleştirmeye kalksam Kürt halkı hep bir acı, hep bir katliamla yüz yüzeydi. O yüzden eleştiri hakkımı saklı tuttum ve sustum. TİP ile başlayan Garo’nun vekil seçilmemesiyle devam eden, Cengiz Çandar ve Hasan Cemal ile süren bu süreçte bardak ilk kez bu seçimde taştı. Başka bir adrese de gitmiyorum oyum yine Yeşil Sol Partiye lakin coşkusuz, heyecansız.
Çok merak ediyorum bu partide bir tek Garo Paylan mı 2 dönem kuralına takıldı? Mücadele adamı, onurun ve direnişin simgesi Paylan; listelerin YSK’ya teslim edilmesinden sonra Twitter’da şöyle diyordu. ”Milletvekili olmaktan onur duyduğum partide iki dönem kuralı nedeniyle aday değilim. Tüm adaylarımıza başarılar! Serkeftin”.
Bu mesajı bizler şöyle okuyoruz. Aklı selim bu ülkede siyaset yapan herkes aynı okurdu. Bu mesajda endirek yoldan Garo Paylan 2 dönem kuralı olmasaydı aday olacaktım diyor. Garo, o kadar onurlu biri ki veda konuşmasıyla bile biz partililerin yüreğine tek tek dokundu. Adaylığı hakkında partiye zarar verecek bir tek olumsuz kelime etmedi. O da Garo’yu biz sevenlerin gözünde daha da yüceltti.
Yine partim HDP ‘de hiç aklı selim vekil yokmuy du? Garo Paylan için pozitif ayrımcılık önerecek. Yada başka bir Ermeni aday önerebilecek. Maşallah partideki vekillerimiz kendi seçilme derdine öyle bir düşmüşler ki en yakın yol arkadaşlarını bile görememişler. AKP gibi islamcı TİP gibi Kemalist CHP gibi ırkçı bir parti de bile seçilemez sıralardan konu mankeni gibi de olsa Ermeni ve Rum adaylar gösterilirken adı üstünde Halkların Partisi HDP’de hiç Ermeni ve Rum milletvekili adayı yok. Bu çok büyük eksiklik.
Yeşil Sol parti de topu topuna 2 tane Süryani vekil listelerde gösterilmiş. Bu vekillerden Edip Arslan İstanbul 3. Bölge 10. sıradan seçilme şansı hemen hemen hiç olmayan bir sıradan gösterilmiş. Bir tek Mardin 4. sıradan George Aslan seçilme şansı olan bir yerden gösterilmiştir. İki değerli Süryani, George Aslan aslen aslen Mardinli olup uzun yıllar Hollanda’da yaşayan mücadeleci, direnişçi, partiye uzun yıllardır emek veren yiğit bir insandır. George yoldaşa tüm kalbimle başarılar diler, meclis de olması Süryani halkına ve tüm halklara katkısı olacağı için o yüzden doğru bir tercihtir diyorum.
Bu ülke parlamentosunda 100 yıldır Cumhuriyet’in ilk kuruluş yılları hariç Ermeni, Süryani, Rum, Ezidi vekilimiz son 8 yıla kadar olmamıştır. Meclisi hep biz Türkler ve Kürtler temsil ettik. Biz barıştan, özgürlükten, insan haklarından ve demokrasiden yana olanlar daha çok Ermeni, Süryani, Rum, Ezidi adayları meclise taşımalıyız. Aslı varken onlar adına şimdi Kürt ve Türk vekiller mi Ermeni sorunlarını gündeme taşıyacak? Çok büyük ayıp bu. Nasıl ki ittifaka dahil olan Sol/Sosyalist yapılara seçilecek noktadan bir kaç tane vekil verdiysek Ermeni ve Rum halkına da en azından kontenjandan 3-4 tane vekil pekala verebilirdik. Bu bizi yüceltirdi. Bakınız TİP’in siyasi yapısıyla hiç örtüşmeme rağmen içlerinde Barış Atay gibi bir vekil 1. sıradaki adaylığını Gezi direnişi Avukatlarından Can Atalay’a vererek onurlu bir duruş sergilemiştir. HDP içerisinde hiç mi böyle bir vekil yoktu Garo için fedakarlık yapacak?
Milletvekili listelerine baktığımızda Azınlık diye tabir ettiğimiz aslında bu ülkenin Kürtlerden ve Türklerden çok daha eski halklar olan Kadim hristiyanlardan sadece 2 vekil meclise girebilecek gibi görünüyor. Biri AKP’den 1 Ermeni vekil, diğeri Yeşil Sol Partiden 1 Süryani vekil. Bir de Ezidi bir vekil Azat Barış Diyarbakır 10. sıra Yeşil Sol partiden sınırda aday gösterilmiş.
Azınlık vekil listelerine iyice bir bakarsanız göreceksiniz. Bu listeler başta ülkemizin ayıbı. Sonra da partilerin. Madem bu kadim halkları aday gösterdiniz en azından seçilecek sıradan aday yapın. Siz partiler bu ülke de yaşayan azınlıklarla nasıl yürek yoldaşlığı yapacaksınız bu tabloyla? Nasıl güvenecekler partilere?
AKP MKYK üyesi Dr. Sevan Sıvacıoğlu AKP İstanbul 2. Bölge 9. sıradan seçilmesi yüksek bir sıradan aday gösterilmiş. TİP İstanbul 1. Bölgeden Türkiyeli Rum Foti Benlisoy 14. sıradan, seçilmesi imkansız bir yerde gösterilmiş. TİP İstanbul 2. Bölge 13. sıradan Masis Kürkçügil ise hiç seçilmeyecek sıradan aday gösterilmiş. Margrit Dikme CHP listesinden İstanbul 3. Bölge 23. sıradan seçilme şansı hiç olmayan bir yerden gösterilmiş. 2 gündür basında bu azınlık listeleri diye tabir edilen listeleri okuduğumda insanlığımdan utanıyorum. O denli de üzünç yaşıyorum.
Ayrıca yeri gelmişken altını çizmekte fayda var. Azınlık ve Gayrimüslim tabirini de hiç sevmiyorum. Bu ülkenin 1915 öncesi her 5 kişiden birinin Ermeni, Rum, Süryani, Bulgar, Yahudi olduğu bir ülke de bu halkları azınlık hale düşürdüğümüz için de utanıyorum.
İkincisi Gayri Müslim diyerek ötekileştirdiğiniz bu halklar bu ülkeye uzaydan gelmedi. Biz Türkler 1071’de bu topraklara gelmeden de bu halklar vardı. Nüfusun büyük bir çoğunluğunun Müslüman olduğu yada asimile edilerek müslüman yapıldığı bir ülkede bir tek müslüman unsurlar mı iyi? Hani Ademden ötürü hepimiz kardeştik. Hani farklılıklarımız bizim güzelliklerimiz di. Hani dini, dili, ırkı, cinsiyeti ne olursa olsun insan, insandır. Hepsi içi boş kulağa hoş gelen sloganlar o kadar. Karşılığı olmadığı sürece anlamı da yok.
Sizin gayri müslüm dediğiniz bu halklar 4 ila 6 bin yıldır bu topraklarda medeniyetler, Kültür, tarih yaratmıştır. Bizler hala o medeniyetlerin üstünde bir arpa boyu ilerlemeden yaşıyoruz.
Yıllardır gurur duyduğum partimin bir tane Ermeni, Rum vekil göstermemesinden büyük üzüntü duyuyorum. Başta Garo Paylan olmak üzere kadim Hristiyan halklar yeterince yeni meclis de yer almadığı için bütün bu kadim halklardan şahsım adına özür diliyorum.
Bu seçim bir finaldir. Ya parlamenter sisteme geçeceğiz ya tek adam zihniyetiyle dipsiz bir karanlıkta yaşayacağız.
Yaşasın barış. Yaşasın özgürlük. Yaşasın Eşitlik.